top of page
Yazarın fotoğrafıÖzge Kırmızı

Bergama Planlama Süreci


§ 7.1. Helenistik ve Roma Dönemi Bergama’nın Kent Formu

§ 7.2. Bergama’nın 19. Yüzyıl Kent Formu

§ 7.3. Master Plan Çalışmaları, 1943-1948

§ 7.4. Bergama Tarihi Milli Parkı İmar Planı, 1969

§ 7.5. Bergama Revizyon İmar Planı, 1978

§ 7.6.Revizyon İmar Planı, 1988

§ 7.7.Bergama Revizyon İmar Planı 1995 (1/1000)

§ 7.8 .Bergama III. Derece Arkeolojik Sit Alanı

§ 7.9.Koruma Amaçlı İmar Planı 2006 (1/1000)


7. Bergama Planlama Süreci

Bergama’da Helenistik ve Roma Dönemi’nde; ızgara plan üzerinde gelişen Hippodamien yol sistemi ile Ege Bölgesi'ndeki Priene ve Miletos gibi iyi planlanmış kentlere benzer bir kent oluşturma amacıyla, imparatorluk merkezi için sembolik yapıda ideal bir kent yaratılmaya çalışılmıştır. 14.yy.’da Türklerin yerleşmeye başlamasıyla ovada kendi kendine organize olarak gelişen kent örgütlenmesi, ızgara yol sistemi üzerine çarşı, cami ve hamam merkezi etrafında kümelenen mahalleler ile kendi organik akslarını geliştirmiştir. 1943 yılında ilk kez hazırlanan Bergama Koruma İmar Planı’nda aynı kent örgütlenmesi gözlenmesine karşın, 1970 yılı sonrasında ülkede yaşanan ekonomik koşullara bağlı olarak, hızla yapılaşma başlamıştır. Kırsal bölgelerden gelen göç sonrası, hızlı nüfus artışı ile artan taşıt ve yaya trafiğini rahatlatmak amacıyla ovadaki kente birtakım müdahalelerde bulunulmuş, ancak 1990 yılından sonra koruma altına alınarak yapılaşma yasağı getirilmiştir. Bu müdahaleler kümelenen mahalleler şeklindeki organik dokunun ulaşım akslarını tümüyle değiştirdiği için, alışkanlıkların dışında bir güzergâh belirlemiştir. Bergama bugünki halini Cumhuriyet dönemine kadar doğal eşikler ve yaşam tarzları ile almıştır. Cumhuriyet sonrası planlı döneme geçilmiştir. Ancak Bergama’nın en önemli planlama eksiği 2012 yılına kadar kentin tarihi ve kültürel dokusunun yaşatılmasına yön verecek koruma imar planının olmayışıdır. 2012’de onaylanan koruma amaçlı imar planı ile; tabiat varlıklarının korunması ve tarih turizminin etkin hale getirilmesi hedeflenmiştir. 1984 yılında tespit edilen sit alanlarının sınırları ve türleri, çeşitli dönemlerde verilen kararlar sonucu değişmiş ve bugünkü halini almıştır.

7.1. Helenistik Dönem Kent Formu

Pergamon kenti, M.Ö.133 tarihine kadar süren Helenistik dönemle gelişmeye ve büyümeye başlamış; M.S. 3. yy.'a kadar devam eden Roma dönemi boyunca planlı, organize bir kent halini almıştır. Bu dönemde kentin büyümesi Selinos Deresinin aşılarak ovaya yayılması ile sağlamak için Selinos Deresi üzerine tonozlarla oturan Kızıl Avlu ve üç adet köprü inşa edilmiş, Asklepion’u ovaya bağlayan “Kutsal Yol” tepedeki anakentle ilişkilendirilmiş. M.S. 1. yy.'da Pergamon’da Akropol’den ovaya doğru büyümeye başlayan kent, yeni yapılarla zengin bir görüntü kazanmıştır. Akropolde mevcut olan tapınak büyütülerek “Trajan Tapınağı”, ismini almış, ovada Kızıl Avlu, Roma Tiyatrosu, Amfitiyatro ve Stadyum yapıları inşa edilmiştir. Akropol’deki kentte Helenistik dönemde oluşturulan ızgara plan ile Roma döneminde ovada geliştirilen ebat olarak birbirinden farklı iki ızgara plan, Selinos üzerindeki köprüler, en yüksek noktadaki Trajan Tapınağı ve tepe yamaçlarındaki Eumenes Kapısı ile birbirine bağlanan bir planlamanın ürünüdür.

Kızıl Avlu ve Stadyum yapıları arasında uzunlamasına devam eden üç aks planlanan yeni kentin ana caddeleridir. Asklepion’dan gelerek Roma Tiyatrosu’na Köprü 3’e giden “Aks 2” bu caddelerle kesişerek Kızıl Avlu yapısının önünde olası Forum yapısına ulaşır. Buradan Köprü 3’e ve oradan Eumenes Kapısı’na devam ettiği düşünülmektedir. “Aks 2” de, “Aks 3” gibi hem Asklepion’u, hem de ovadaki kentin Akropol’deki yerleşimle ilişkilendirilmesini sağlayan akslardır.

Ovadaki büyümenin son noktası Maltepe Tümülüsü’dür. Roma dönemine tarihlenen bu tümülüs, ovadaki kentin son noktası olarak Akropol’deki Trajan Tapınağı aksına yerleştirilmiştir.

Bergama kentinde yapılan yüzey araştırmaları, M.Ö. 3. yy. – M.S. 5. yy. arasında yapılan planlamaya ait birtakım akslarda temel bir değişiklik olmadığını, 14. yy. ve 15.yy.’larda İslam kenti elemanlarının Roma yapıları ve Roma yolları üzerinde oluştuğunu kanıtlar niteliktedir.

7.2. Bergama’nın 19. Yüzyıl Kent Sistemi

Bergama’da en erken örneklerinin 18. yüzyıla tarihlendiği geleneksel konutların oluşturduğu mahallelerde oluşumun doğallığı ve konut parsel desenindeki farklılıktan dolayı sokak yapısı uzun düz çizgisel hareketten uzak, kısa, birbirleriyle ilişkileri zayıf, mekânsal derinliği yüksek mekânlardan oluşmaktadır. Bu erişilebilirliği zayıf, mahremiyetin önemli olduğu, içe dönük bir yapı ve yaşamı ifade eder.

14-18. yy. mahallelerini gösteren haritada, mahallelerin çapının 170 ile 210 m. arasındaki halkalarla eşleştiği görülmektedir (Şekil 7.3). Türklerin oluşturduğu bu halkasal yerleşimler, kent dokusunun organik, birbirinden bağımsız bölgeler şeklinde, insanın kentteki davranış biçimlerine göre oluşan bir yapıdır. Yaşayanların sosyal yapısına bağlı olarak gelişen dokuda çıkmaz sokaklar, merdivenli sokaklar, ancak üç dört kişinin geçebileceği sokaklar gibi günümüzün planlanmış kentlerinde rastlanılması güç olan özellikler görülebilir.

Osmanlı kanununa göre mahalle yerleşikleri birbirlerine karşı ortak sorumludur. Bu da hem vergilerin eksiksiz toplanması hem de aynı mahallede oturan kişilerin birbirlerini tanıyan, birbirlerine karşı sorumlu kişiler olmasını sağlamıştır. Ortak bir inancı, şeyhi ve dini lideri olan gruplar şeklindeki aşiretlerin her birinin şeyhine ait bir zaviyesi ve yanındaki mescidi, mahalledeki toplumsal merkezdir. Bu mahalleler oluşumlarını yansıtan isimler taşırlardı. Bergama’da bu mahalleler Kurşunlu Mahallesi, Sofular Mahallesi, Hacı İlyas Mahallesi, Doğancı Mahallesi, İplikçi Yunus Mahallesi, Simian Mahallesi gibi isimler almışlardır.

7.3. Master Plan Çalışmaları, 1943-1948

Bergama’nın ilk mekânsal planları 1940’lı yıllarda hazırlanmıştır. Henüz koruma hukukunun kurumsallaşmadığı ve koruma bilincinin tam olarak yerleşmediği bir dönemde hazırlamalarına rağmen bu planlar, tarihsel kimlik ve mekânsal karakteristiğin korunmasına yönelik kararlarıyla, liberal politikaların ve küresel sermayenin şekillendirdiği, arsa spekülasyonlarının belirleyici olduğu günümüz planlama pratiklerine göre çok daha fazla “korumacı” yaklaşımlar içermektedir.

1943 yılında koruma imar planı adı altında hazırlanan haritada, arkeolojik alanların değerlendirilip, Bergama'nın gelişme ve yayılma yönünün belirlenmesine çalışılmıştır. Bu plana göre kent olduğu gibi korunacak, güney ve güneybatı yönünde yeni gelişme alanları açılacaktır. 1943 koruma imar planı, Bergama’daki kent dokusunun korunması için atılmış en önemli adımdır.

Bergama'nın ilk ana planı 1943 ve 1948 arasında hazırlanmıştır. Rapor, master plan çalışmalarına yardımcı olmak için hazırlanan, 1940'ların Bergama’sının fiziksel özellikleri ve koruma yaklaşımı hakkında bilgi verdi.

Şehir ile ilgili fiziksel özellikler;

• Yerleşme alanı 36,5 hektar olup, şehrin gelişimi güneybatı yönündedir.

• Sokak genişliği yaklaşık 4,5m idi.

• Konut binaları yaklaşık iki katlıydı.

• İnşaat malzemeleri resmi olarak çoğunlukla taş ve nadiren betondu ,diğerlerinde binalar ve taş, kerpiç ve odun kullanarak inşa edilmiştir.

Koruma yaklaşımı, teklif vermek yerine sadece anıtlara vurgu yapıldı.Koruma bölgeleri haritanın lejantında (Şekil 10) görüldüğü gibi tanımlandı. Bakanlıklar arası 1943'te sunulan rapora göre, plan, daha önce bilinen ve taban kalıntıları tahmin edilen alanın arkeolojik potansiyeli için bazı kaygılar gösteriyordu. Ayrıca, Bergama'nın yapı karakterinin korunmasının gerekliliği, tarihi mekân için master plan çalışmalarının gerekliliği, mevcut ve gelecekteki gelişim için tekliflerin gerekliliği belirtilmiştir.

Günümüzün gelişmiş güney kısmı, 1940'ların planında bir mezarlık ve bir zeytin bahçesi olarak gösterildi.

7.3. Master Plan Çalışmaları, 1943-1948

Bergama’nın ilk mekânsal planları 1940’lı yıllarda hazırlanmıştır. Henüz koruma hukukunun kurumsallaşmadığı ve koruma bilincinin tam olarak yerleşmediği bir dönemde hazırlamalarına rağmen bu planlar, tarihsel kimlik ve mekânsal karakteristiğin korunmasına yönelik kararlarıyla, liberal politikaların ve küresel sermayenin şekillendirdiği, arsa spekülasyonlarının belirleyici olduğu günümüz planlama pratiklerine göre çok daha fazla “korumacı” yaklaşımlar içermektedir.

1943 yılında koruma imar planı adı altında hazırlanan haritada, arkeolojik alanların değerlendirilip, Bergama'nın gelişme ve yayılma yönünün belirlenmesine çalışılmıştır. Bu plana göre kent olduğu gibi korunacak, güney ve güneybatı yönünde yeni gelişme alanları açılacaktır. 1943 koruma imar planı, Bergama’daki kent dokusunun korunması için atılmış en önemli adımdır.

Bergama'nın ilk ana planı 1943 ve 1948 arasında hazırlanmıştır. Rapor, master plan çalışmalarına yardımcı olmak için hazırlanan, 1940'ların Bergama’sının fiziksel özellikleri ve koruma yaklaşımı hakkında bilgi verdi.

Şehir ile ilgili fiziksel özellikler;

• Yerleşme alanı 36,5 hektar olup, şehrin gelişimi güneybatı yönündedir.

• Sokak genişliği yaklaşık 4,5m idi.

• Konut binaları yaklaşık iki katlıydı.

• İnşaat malzemeleri resmi olarak çoğunlukla taş ve nadiren betondu ,diğerlerinde binalar ve taş, kerpiç ve odun kullanarak inşa edilmiştir.

Koruma yaklaşımı, teklif vermek yerine sadece anıtlara vurgu yapıldı.Koruma bölgeleri haritanın lejantında (Şekil 10) görüldüğü gibi tanımlandı. Bakanlıklar arası 1943'te sunulan rapora göre, plan, daha önce bilinen ve taban kalıntıları tahmin edilen alanın arkeolojik potansiyeli için bazı kaygılar gösteriyordu. Ayrıca, Bergama'nın yapı karakterinin korunmasının gerekliliği, tarihi mekân için master plan çalışmalarının gerekliliği, mevcut ve gelecekteki gelişim için tekliflerin gerekliliği belirtilmiştir.

Günümüzün gelişmiş güney kısmı, 1940'ların planında bir mezarlık ve bir zeytin bahçesi olarak gösterildi.

7.4. Bergama Tarihi Milli Parkı İmar Planı, 1969

Koruma ve Kullanım için Pergamon Tarihi Milli Parkı Master Planı, ABD Milli Park Hizmetleri ile işbirliği içinde Orman Bakanlığı tarafından 1969 yılında hazırlanmıştır. Planın amacı, bir milli park olarak Antik Bergama'nın geliştirilmesi ve yönetimiydi. Kısaca, plandaki ana yaklaşımlar Bergama'nın tarihsel ve arkeolojik özelliklerinin korunması olarak tanımlanmıştır; Bu kültürel kalıntıların ilginç, anlaşılır ve mantıklı bir şekilde sunulması ve sergilenmesi ve yeni milli parkın gerekliliklerinin sağlanmasıdır. Bu faktörlere bağlı olarak; farklı koruma durumlarına sahip üç bölge tanımlanmıştır. Ayrıca, restorasyon ve bakım için Venedik Şartı'nın ve 1956'da UNESCO Tavsiyesi'nin arkeolojik kazılar için uygulamaların ana kılavuzları olduğu kabul edilmiştir. Yeni gelişme için, yeni eklemeler kısaca tanımlanmıştır. Yeni genişlemelere sadece binanın önemli bir parçası olması durumunda izin verildi ve geleneksel doku ve çevre ile uyumlu olmalıdır. Park ve bölge sınırlarının büyüklüğü göz önüne alındığında, yeraltı mülkiyeti yaklaşımları ve yapıların karakterinin bakımı, Bergama için bütünsel bir koruma sağlamaktadır. Bununla birlikte, yaşayan bir yerleşim için, arkeolojik potansiyeli dikkate alan yeni kalkınma önerileri tam olarak tanımlanmamıştır.

7.4. Bergama Revizyon İmar Planı, 1978

1979 Tarihli Revizyon İmar Planlarında (1/5000, 1/1000)Bergama Belediyesinin özellikle arkeolojik alanlardaki sağlıksız yapılaşmasının önlenmesi, Musalla Mezarlığının yöresindeki gecekondulaşmanın hemen durdurulması sağlanmak istenmiş ve bu bölgedeki halk için imar planlarında önlemlerl alınmıştır. Buna rağmen yeterli önlem alınamadığından tepe çevresi zamanla gecekondularla dolmuştur.

7.5.Revizyon İmar Planı, 1988

1983-84 kararlarından sonra, kentsel alandan çıkartılan alanlar için 1988 Revizyon İmar Planı hazırlanmıştır. Kasaba sınırları dikkate alınarak şehir üç bölgeye göre planlanmıştır. Bu bölgeler izin verilmeyen yapılar, mevcut ve gelişmekte olan alanlar ve tarım alanları olarak tanımlanmıştır . Ancak, bu bölgeler kentsel ve arkeolojik alanlarla uyumlu değildi ve koruma dışında kalan ve gelişime açılan alanlarda yıkımlara neden olmuştur. Plan, kentin çekirdeğindeki yüksek artışlı yapılara, uyumsuz yeni binalara ve geniş yollara neden olmuştur.

7.6.Bergama Revizyon İmar Planı 1995 (1/1000)

Bu planda, Bergama'nın Selçuk ve Osmanlı dönemi tarihi kent dokusu tamamen yok varsayılarak, dokuyla uyumlu olmayan yeni yollar önerilerek bir kısmı açılmış, geleneksel parsel ve yapı düzeni ile çelişen büyük parseller ve çok katlı (4-5 kat) yapılaşmalar önerilmiştir. Bu plan kararlarına uygun olarak kent merkezinde önemli bir cadde açılmış(Tuğrabey Mahhallesi içinde) , eski Bergama evleri yıkılarak, yeni yapılaşma ruhsatları verilmiştir. Bu plana uygun yapılar kent içinde, özellikle geleneksel kent merkezi çevresinde yükselmeye başlamış ve Bergama'nın İzmir girişindeki etkileyici Akropol görünüşü yer yer örtülmeye başlamıştır. Akropol'den kente bakıldığında da; 2000 yıllık kentin siluet ve görselliğinin dokuyla uyumsuz, beton bloklar tarafından bozulduğu ve kentin kimliğinin yer yer yitirilmeye başladığı gözlenmektedir. Kentsel sit alanı, tarihi kent merkezi çeperlerine kadar daralttığından, bu alan dışında kalan kesimlerde uygulanmakta olan imar planı, Bergama tarihsel kent dokusunun ve kent kimliğinin giderek yok olmasına neden olmuştur. Bergama'da Kültür Bakanlığı tarafından hazırlanmakta olan "Koruma Planı" bu imar planının ancak bir bölümüne müdahale edebilmiş ve kat yükseklikleri düşürülmüştür.

7.7.Bergama III. Derece Arkeolojik Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Planı 2006 (1/1000)

Plan notlarındaki genel hükümlere baktığımızda Bergama koruma amaçlı imar planı , III. derece arkeolojik sit alanını kapsar. III. derece arkeolojik sit alanında yapolacak her türlü uygulama için Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun 05.11.1999 tarih ve 658 sayılı ilke kararının 3. derece arkeolojik sit alanına ilişkin hükümlerine uyulması kararı alınmıştır.

İzmir Bergama III. Derece Arkeolojik Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Planı; Ertuğrul Mahallesi’nin tamamı, İnkılap Mahallesi’nin büyük bir kısmı, Turabey Mahallesi ve Maltepe Mahallesi’nin Stadyum’u içine alan bölümünü içerir. Proje alanının toplam büyüklüğü yaklaşık 43 hektardır. İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararınca, Ertuğrul Mahallesi’nde Bergama Müzesi Müdürlüğü tarafından yapılan temel kazılarında kültür varlığı niteliğindeki buluntular çıkmış ve bu alan, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca III.(üçüncü) Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak kabul edilmiştir. Sit ilanı ile birlikte yürürlükteki imar planına göre gerçekleştirilen imar uygulamaları durdurulmuştur. 22.01.2003 tarih ve 11329 sayılı K.T.V.K.K. kararı ile geçici yapılanma koşulları belirlenmiştir.

7.8. Büyükşehir Belediyesi Kanunun Yürürlüğe Girmesinden Sonraki Dönemler

Planlama alanı ilk olarak Büyükşehir Belediyesi Kanununun yürülüğe girmesinden sonra İBB’nin yetki alanına dahil edilmesiyle 16.03.2007 tarihli 1/25000 ölçekli Kentsel Bölge Nazım İmar Planları ile üst ölçekli planlar kapsamına girmiştir.

1.155 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page